30 Aralık 2010 Perşembe

Futbol amigolarla oynanır


Bitmek bilmeyen dilenci aforizmalarını yıkım evi alt lig sendikasında bir gerçeği daha su yüzüne çıkarmamız gerekiyor. Bilindiği üzere günümüz futbolunun üzerine çamurlar atılmakta, anlamsız laf ebelikleri ile insanlar futboldan soğutulmakta. Bunlardan birisi de FUTBOL İYİ FUTBOLCULARLA OYNANIR saçmalığı. bu kadar mantıksız bir lafı etmek kadar, bunu savunmak da saçmalıktır. Ne idüğü belirsiz futbol adamlarının kendini tatmin etmesi olayı, hiçbirşeyi beğenmez futbol elitlerini de sarmış. Uyanın rüyadan, yok böyle birşey. Futbol taraftarlarla/amigolarla oynanır.


Bu futbol dilencilerinin ütopyalarından nefret ettiğimizi yineleyerek onlardan bir rıcada bulunuyoruz;

LÜTFEN ALT LİGDEKİ STATLARA GELMEYİN. GİDİN ÇAMUR SAVAŞI YAPIN.

29 Aralık 2010 Çarşamba

türkçe rap gerçekleri


Metalci&arabeskin kralı kimliğimiz olduğu kadar diğer müzik türlerinden de anlarız evellallah. Revaçta olan zenci gırtlağına karşı türkçe rapi savunmak görevimiz. Saçmasapan müzikler, müziklerin önüne geçen klipler, sikindirik kolyeler taktılar da adam mı oldular? Onların çıkardığı bir müzik türü olabilir bu ancak bizim daha iyi yaptığımız ap açık ortada. Bir nefret, bir sagopa, bir ceza, bir hızır acil çıkarabildi mi bu müziğin yaratıcıları? imkansız. Tamamı yazın iki ay dinlemelik, diskoda kopmalık şarkılarla çıkan albümlere inat bir ömürlük misafir Cartel-Cartel albümü bizim baş ucu eserimizdir. Sadece küfürlerle bezenmiş hiçbir tantanası olmayan sözlere inat sagopa kajmer'in bir pesimistin gözyaşları albümünü dinle müzik dilencisi.


Yozlaşmış kültürün özentileri olacaklarına insanlar, olması gerekeni, kendi suyunda kaynayan müziği dinlemeli. Sagopa çıkıp yoga yapmak yerine namaz kılın dediği zaman olay olur. cem yılmaz bunlardan bahsettiğinde ay ne haklı dersin. söylemekten dilimizde tüy bitse de susmayız; türkçe rap > orcinal rap. kendimize uyarladık, ve orjinalinden daha iyi yaptık. bu soktuğumun 50 cent'i med cezir gibi bir şarkı yapabilir mi?

Kimisinin mutluluğu bir resim, kimisininki dört mevsim
Kelebeğin ömrüne bedel bir geleceğin
Getirecek hediyesi nedir ki ? bilemedim
Vay haline elekte elenenin
Hayata ağlamaklı başlayan bu insanoğlu gördü geleceği.


Cartel gibi ölümsüz bir şarkıyı üreten bu usta rapçileri bir kalemde ecnebilere yem etmeyiz.

peki ya sosyal mesaj verme üstadı sagopa'yı senin kirlenmiş diline sakız yapar mıyız?

Kuyruk sokumuna giren acinin sebebi iki saat ayakta beklemendir,
banka kuyruklarinda can veren amcamin yasi yetmistir
desem devletin takintilari birbirine derttir.
Kimin sikinde o beklemis olup gitmis gazete parcalari birbirini misal etmis
cehalete yenilen Avrupa Birligi abazazi bitkin ulkemde cicek bile yesermeye yesermis.



Şimdi sana sesleniyorum önyargıları kanına işlemiş müzik dilencisi. titre ve kendine dön; türkçe rap > özendiğin amerikalı şovmenler.

28 Aralık 2010 Salı

değeri anlaşılamamış emekçi maldonado


evet yine oyuncu harcama değirmeni türkiye'nin kıymetini bilemediği bir emekçi ile karşınızdayız.

şili'li claudio maldonado.

"futbol basit oyundur" diyen johan cryuff'un fotoğraflarını bloğuna arka plan resmi yapıyorsunda basit oynama üstadı maldonado'ya niye sövüyorsun,niye taşşak geçiyorsun risksiz futboluyla?

ulan barcelona sırf xavi-iniesta'nın arkasında al gülüm ver gülüm yapsın diye alt yapıdan busquets'i oynatıyor,liverpool'dan mascherano'ya 40 milyon avro ödüyor.ama neymiş maldonado böyle oynamaya devam ederse gol atamazmış,asist yapamazmış.geç bunları geç.peki bana brezilya'dan aldığın cristian baroni'nin ne yaptığını söyle madem?

unuttunmu maldonado'nun seni çeyrek final maçında joe cole,lampard ve ballack'a karşı başı dik tuttuğunu ha? ne çabuk unuttun deivid'in o golündeki asistini? facebookta paylaşmayı biliyorsun deivid'in golünü her 45 günde bir. o pası kım verdi peki ? tabiki maldonado.

ama sonra ne oldu sen yine futboldan anlamadığını gösterdin.ilk yan pas,geri pasında ıslıkladın maldonadoyu..adıyla taşak geçtin...mal diye kısa lakaplar taktın futbolcuna.oysa o futbolcun sıfır pas hatasıyla tamamlıyordu neredeyse her maçını.

barca'nın ayağa pas futboluna "bu adamların oynadığı futbolsa bizimki ne dersin", barcelona 938 pas yapmış tweetlerini rt'lersin, sonra maldonado'nun yaptığı temiz işe bok atarsın.dön yolundan dilenci :(

Delikanlılığın kitabını yazan adam

Delikanlı futbolcu olmak, istikrarlı futbolcu olmak zor bu alemde. Ülkemizden de bir delikanlı futbolcu geçti, hatta hala var mı yok mu bilmiyorum ama çok özledim guiza'yı. Düzenli gol kaçıran, düzenli ağlayan ama düzenli ilk 11'deki yerini alan böyle yetenekli ve adam gibi adam Fenerbahçe forması ile görmek zor. Her ne kadar dünyada en nefret ettiğim kulüp olsa da, rakimizin de delikanlı futbolculardan oluşmasını istemek hakkımız.
Şimdi gelelim bunu açıklamaya. bu sağda gördüğümüz amcık niang, sikindirik maçlarda çifter çifter gol atmasına rağmen büyük maçlarda bir bok yiyemediği için bu içinde kalan goller ağzına vurmakta. yok efendim fransa'da böyle değil, yok efendim çok tekme yiyorum bilmem ne. çayda çıra mı oynuyoz lan götveren. çıkacan oynayacan oyununu, oynayamayınca da susacan. biraz guiza olacan ve böyle başarısızlığına bahane bulmayacan. neill'den futbol sillelerini yedikten sonra isyan etmeyi bilirsin göt herif. ama guiza böyle miydi? değildi. adam gibi adamdı guiza, çıkar her maç golünü kaçırırdı. attığı zaman da kendisi bile gol attığına inanamaz, gene aynı surat ifadesi ile sevinmeye devam ederdi. şansı yaver gittiğinde de büyük/küçük maç fark etmez senede bir iki defa atardı golünü. İşte bu nedenlerle rakibim olmandan bile utanıyorum götveren niang. guiza kadar delikanlı ol canımı ye. ama böyle sikimsonik bahanelerle futbol dilenciliği yapma. adam ol, guiza ol.


Herkes ağlak olarak guiza'yı gösterse de alt lig sendikası olarak her zaman olduğu gibi bir yanlışı daha düzeltmemiz, gerçekleri su yüzüne çıkarmamız gerekiyor. guiza delikanlı, bu niang ağlak şebeğin teki.


Çok özledik be guiza, çok. dön gel be alemin kralı :(

27 Aralık 2010 Pazartesi

Futbol duayeni hikmet hoca ve arsenal

İşte Hikmet hoca, işte futbolun gücü. Takım değiştirme hususuna ve futbol düşüncesine laf edilen hikmet hoca, kanki cunkisi arsene wenger'den tam kadro hazırlık maçı ister ve kankası kırmaz yaparlar. tarih 25 temmuz 2001. ve hikmet hoca, futbol bilgisi ile elindeki arsenal'e göre kısıtlı kadrosu tam kadro arsenal'i avusturya'da çimlere gömer. skor 4-1.



Hikmet Karaman'ın; '' Sizi devirip kupayı alan galatasaray'ı biz istanbul'da yendik. ona göre ayağınızı denk alın, as kadronuzla çıkın.'' istediğine arsene wenger olumlu yanıt vermiş, fakat hezimete uğramıştır. 4. dakikada lazarov'la öne geçmiş kocaeli, parlour 1-1'e getirmiş ve nuri çolak ile serdar topraktepe'nin golleri ile maçın skoru belirlenmişti. Arsenal'de, daha sonra bizde yuhalanacak ve her kötü transfer sonrası ismi kullanılacak olan inamoto ortasahada emektar futbolcu ayman'a yenik düşecekti. Zamanın ingiltere milli takımı teknik direktörü goran eriksson, maç sonrası şaşırmış, bu futbol üstadı hikmet karaman'ı tebrik etmeye sahaya gelmiş ve öpüşmelerin ardından hatıra fotoğrafı çektirmişti.




Bu futbol tokadından sonra arsene wenger ipleri sıkı tutmuş, o sezonki tüm lig maçlarında gol atma başarısı göstererek lig şampiyonluğunu ve fa cup şampiyonluğunu kazanmıştı. Hikmet hocalı kocaelispor'sa bu rehavetle olsa gerek zar zor kümede kalmıştı. İlginçtir o dönem, bu maçtan önceki hazırlık maçlarında kocaelispor pek iyi grafik göstermiyorduysa da arsenal'e karşı diklenmiş ve haklı galibiyet almıştı. demek ki istenince oluyor, demek ki destek olunca oluyor. Gereksiz yere türk futboluna/futbolcusuna/hocasına saçma eleştiriler yöneltmek yerine onları destekleyip bu güzellikleri daha fazla bize sunmasını dilenmek boynumuzun borcudur.

Bu maç ile ilgili ayrı bir rivayet ise, kocaelispor arsenal ile kafa bulmuş ve plaka numarası 41 olduğu için skoru 4-1 olarak kocaelispor belirlemiştir.

Şans ve güven verilirse deviremeyeceği takım olmayan usta futbol adamı hikmet karaman'ın önünde bu yazı vesilesi ile tekrar saygıyla eğilmemek mümkün değil.

26 Aralık 2010 Pazar

Yap Hayrettin



Bizim için gerçek galatasaraylıdır hayro. 18 değil 1008 gol yese de rıdvan'ı bitirecektim diyen ağzından, top yerine kafasını tuttuğu ellerinden yeri geldi medet umduk, yeri geldi kederlendik. ama onu hiçbir zaman unutmadık. Çok sevdi Galatasaray'ı, hiç ayrılmak istemedi. hatalı goller yedi belki, ama renkli ve içten kişiliği ile Galatasaray kalesini hak etti hep. Her ne kadar çok sevse de takımını işler hep istediği gibi gitmedi. hataları olsa da kötü hatırlanmadı, kıraathanelerden çıkıp gelmiş bir galatasaraylının yüreğiyle maça çıktığını maç önceleri içten ettiği dualarla hep kanıtlamıştı bize.


''Gene yakacak Galatasaray'ı'' diye başlayan maçlar demektir hayrettin. Buna rağmen Galatasaray'da da, milli takımda da nasıl maça çıkıyordu, bunu açıklamak imkansız. Pişman mıydık, değildik. bu yüzden yapma değil yap hayrettin dedik.

aralık 1996 yılının milliyet gazetesi arşivinden bir kesit;

'' Galatasaray artık bitti.

Kocaelispor'dan Volkan'ın transfer edilmesinden sonra idmanlara bile çıkmayan Hayrettin "Demekki, G.Saray'dan yiyeceğim ekmek bu kadarmış" dedi. Ünlü file bekçisi iki yıl daha futbola devam edeceğini söyledi ve "Jübile için kimseye minnet etmem. İnanın çok şanssız bir kaleciyim. Antrenmanlarda deliler gibi çalışıyorum. Ama yine de olmuyor" diye konuştu.

Fenerbahçe kalecisi Fevzi 'yi düşünün. Çocuk penaltı yaptı, gol olsa Fevzi bitti. Adamı yakarlar. Ama Ramazan 'ın attığı penaltıyı gördünüz. Kalede ben olsam kesin gol yapardı. İşte böyle şanssız bir adamım. Galatasaray'dan şampiyon bir takımın oyuncusu olarak omuzlarda gitmek isterdim. Arkasından küfür edilen bir kaleci olarak bırakmayı kimse istemez. İki yıl daha oynayıp bu işi bırakacağım. Şimdi kendime takım bulacağım. Antrenmanlara çıkmayacağım. Çıkmanın hiç anlamı yok. Fatih Terim ile de konuştum. Herhangi bir sorun olacağını sanmıyorum." diye de ekledi.''

O meşur gençlerbirliği maçından sonra bir demeci ve o maçtan sonra gönderildiği zeytinburnuspor mecarasında bir demet;

''
duygusallığına yenilmiş bir adam
yıl 1997. yer ankara 19 mayıs stadı. g.birliği ile g.saray, türkiye kupası’nda çeyrek finale yükselme mücadelesi veriyor. maçın normal süresi 1–1 berabere bitiyor. uzatma dakikalarında da sonuç değişmeyince penaltı atışlarına geçiliyor. g.saray’ın kalesinde hayrettin, g.birliği’nin kalesinde kubilay var. iki takımın da penaltıcıları, ilk 5 atışı gole çevirince iş uzuyor. iki kalecinin de adeta adeta basireti bağlanmış. geleni içeri alıyorlar ve bir ara kubilay hayrettin’e yaklaşarak “abi rezil oluyoruz. bir penaltı kurtar da bitsin bu işkence” diyor. hayrettin’in cevabı ise daha ilginç oluyor: “oğlum benden geçti, sen kurtar. ''

G.Birliği maçından sonra Zeytinburnu’na kiralanan Hayrettin’in hayali sezon sonunda yeniden G.Saray’a dönmektir. Ancak bir sürprizle karşılaşır:

“Sezon açılışına katılmak için Terim’in sekreterini aradım. Beni düşünüyorsa geleyim dedim. Ses seda yok. Bir ay sonra Florya Tesisleri’ne gittim, Terim’le konuştum. Bana haber vereceğini söyledi. Ama hiçbir haber gelmedi. Canım kadar sevdiğim kulübe sonunda protesto çektim. Bana idman yapmak için bir saha gösterdiler. 10 gün çalıştım. Sonra öğrendim ki, kiralık olarak gittiğimi zannettiğim Zeytinburnu’na bonservisimi vermişler. Beni resmen kandırmışlar.”

Geçen yıl bir ara Siir Jet–Pa’da kaleci antrenörlüğü yapan Hayrettin, hâlâ hergün 1 saat antrenman yaptığını söylüyor. İzmir çevresinde bazı takımlarla görüştüğünü söyleyen mili kaleci, “Ancak hiçbir hoca benimle çalışmak istemedi. Çünkü herkes benim şöhretimden korkuyor. Halbuki benim derdim futboldan kopmamak. Aynı yaşta olduğumuz Schmichael, Semans hâlâ oynuyor. Ben neden oynamayım.”

Ve daha neler neler diyor; bunları okumak isterseniz buyurun link; http://arsiv.zaman.com.tr/2002/03/14/spor/h28.htm


İçtenliğine ve bize gerçekten hissettirebildiği Galatasaray sevgisine kurban olduğumuz hayrettinin beyaz askılı atletle verdiği röportajları sevdik. Milli takıma alınmadı diye mustafa denizli'yi dövmeye izmir'e gitmesini sevdik. Derbilerde hep bizi üzdü ama kızamadık ona bir türlü. kin tutamadık, yuhalayamadık.


Kurtardığı değil de yediği goller ve yağtığı skandallarla gündem ve hafızalarımızda kalmış olsa da hayrettin simoviç'ten ilk formayı aldığı zamanlarda çok güzel performanslar sergilemiş, milli takımda engin ipekoğlu'nun önünde as kaleci olmayı başlamıştır. hatırlamayanlar varsa şunu da bir hatırlatalım;

93 yılında şampiyonlar ligi 1. turunda cork city ile maç yapıyorduk. Ali sami yen'deki ilk maçı 2-1 kazanmıştık, rövanşında ise galatasaray çok kötü bir maç çıkarırken cork city'li futbolcunun etkili şutunu herkes gol oldu diye içinden geçirirken hayrettin parmakları ile zar zor çıkarmış, bu pozisyondan sonra kubilay bulduğumuz kontra atağı gole çevirmiş ve turu geçmiştik ve ardından unutulmaz manchester united macerası başlamış ve tarihimizde ilk defa şampiyonlar ligine gitmiştik.




Benhur'un kendisine faul yaptığını idda edip sinirlenen hayrettin saftig'e faul hoca görmüyor musun diye bağırır. saftig devam devam deyince hayro çıldırır ve saftig'e de gazetecilere de küfürler yağdırmaya başlar. ardından fatih terim de onu milli takım kadrosundan çıkarınca hayrettin deliye döner.


Bu açıklama da hayrettin denilince akla gelen 2 maçtan biri olan 2. psg maçı öncesi. bana güvenin, ilk maçta yaptığım hatalardan ders çıkardım dese de...


Geldin ve gittin hayro. iyiydin kötüydün, ama biz seni sevdik. Mükemmel değildin, mükemmel olmayana tahammül etmeyi öğrendik seninle. Mükemmel olmayanla yetinip, onunla ilerleyebilmeyi sevdik. Mükemmel olmayanı sevmeyi öğrettin bizi hayro. özledik hayro!

önemli detay; bana güvenin dedikten sonra, maçta 4 gol yemişti hayro :(

ingilizceyi öğreten şarkı/klip, foolish casanova


Britney Spears senin petek dinçöz benim. overprotected klibi senin foolish casanova klibi benim. 8 aksanda konuşabildiğin ingilizcenle can tanrıyar'ın sözlerine, petek dinçöz'ün telaffuzlarına, usta yönetmen mustafa mayadağ'ın klibine laf ettin. ama güzel girişimleri desteklerim diye millet kandırdın. al sana girişim. sözse söz; '' if you look at other chicks i will show you what it means.'' gibi efsane bir laf var şarkıda. klipse klip, kadınsa kadın;



Bundan güzel göbek dansı hatırlıyor musun dilenci?



Böyle efsane bir klip ile ortaokul/lise yıllarımızda bizi yabancı müzik ile tanıştıran bu efsane işte emeği geçen herkese teşekkürü borç biliriz. senin shakira'n varsa benim petek dinçöz'üm var. Senin whenever wherever'ın varsa bizim Foolish casanova'mız var.



Bu tip güzel şarkıların ve kliplerin artması dileğiyle. kral tv bile izlerim böyle güzel işler için sbt :(


çocukluğumuzun futbolcusu kubilay türkyılmaz!




evet belki şimdi 8-9 yaşlarındaki çocuklar "harry kewell" diyor sınıflarında ama ondan daha iyisini,daha stil goller atanını seyrettik bizler çocukluğumuzda galatasaray'da.

raket sol ayak.

kubilay türkyılmaz.

1993 yılında bologna'dan galatasaray'a imza atmaya yakın olduğu günlerde biz mahalledeki çocuklara "olm adam maradona'nın karşında oynamış lan italya'da" diyorduk.o zaman şimdiki gibi istatistiklerle konuşulmuyordu dilenci kabul et.buydu flaş transfer olduğunda arkadaşlarımızın karşısında övünmemiz.

dönemki gazetelerin yazdığı ile onun transfer pazarlığı sekiz saat sürmüş.sonunda bologna ve kubilay ikna edilmiş.16 milyar türk lirası karşılığında kubilay galatasaray'a getirilmişti.umutluyduk..

bu karizmatik futbolcu'nun geldiği sezon ilk işi alex ferguson'un canını yakmak oldu.old trafford'da skor 2-0'ken "gol yemez bu amınakoduğumun sarısı" denilen ve bizi ümitsizliğe sürükleyen şımaykıl'a 2 gol birden attı.unutulmaz maçlar dvdsinde net olarak izlediğimiz skoru 2-2'ye getiren gol'ün ardından şimdinin sunderland menajeri steve bruce ile efsane kaleci peter schimeichel'ın birbirlerine "motherfucker" demesinin baş kahramanıydı bizim türk çocuğu kubilay.her gol attıkça old trafforda gördüğümüz united'lı küçük piç kurularının göt olmasına vesile olması ise orgazmdan zevkli bir andı...


orgazm demişken mizah sahibi bir insan olduğunu unutmayalım.yakışıklılığıyla kadınlarında dikkatini çeken kubilay bir röportajında kendisine sorulan soruya şu yanıtı vermişti:

muhabir: seks futbolcunun futbolunu etkiler mi sence kubilay?

kubilay türkyılmaz: katılmıyorum.ben maçtan bir gece önce seks yapmıştım ama ertesi gün sahada 3 gol attım! "

ertesi sezon şampiyonlar liginde nou camp'da barcelona önüne çıkıyorduk.bizim yedeğimiz genç benhur babaoğluydu.onlarda ise beguristain bile yedek kalabilirdi varın güç farkını hesap edin.birde geçen sene bu stadda 3-0 kaybetmiştik.derken maçın 14.dakikasına doğru saffet sancaklı'nın (nam-ı diyar eşek saffet) arapasında kubilay o müthiş soluyla kaleye patlattı 0-1.biz şaşkın,maçı anlatan akın göksü-hayri hiçler ikilisi kayışı koparmıştı artık...öndeydik! kubilay golü daha sonra o dönem bizim mahalle maçlarında çok sık yapacağımız bir hareketle parmaklarıyla arkadaşlarını çağırarak korner direğinin oradan "gelin gelin" diye kutluyordu.ilerleyen dakikalarda barca oyuna ağırlını koydu koeman frikik ve amor'la 2-1 kazandı.ama olsun bu defa gruba golle başlıyorduk.kubilay'ın golüyle.

daha sonraki sezon takımın başına souness geldi.kubilay sakatlık problemi yaşadı çoğu maç.ama yine fantastik bir gole imza attı o sezon.türk futboluna van vossen gibi bir golcü ve leo benhaaker gibi ünlü bir hoca getiren cem uzan'ın istanbulspor'u sami yen'deydi.kubilay eski açık'ın ordan kullandığı bir kornerde kaleye direkt vuruş yaptı ve top ağlardaydı.cine 5 ekranlarından ilker yasin bağrıyordu yine "şapkaa çıkarılır bu gole şapkaaaa!.."

devre arası vatandaşı olduğu isviçre'nin grasshopers takımına satıldı.euro 96'da ingilizleri yine affetmedi ve ingiltere'ye isviçre formasıyla gol atmış olsada bir nevi ilk gol atan türk futbolcusu oldu.2,5 yıl aradan sonra yine sami yen'e geri geldi.bu defa mavi-beyaz grasshopers forması vardı ama sırtında.2-1 kazandığımız şampiyonlar ligi öneleme maçında bize karşı iyi bir performans ortaya koydu ve bir gole imza attı.ama kubilay'a kızamazdık gol attı diye.nasıl napolililerin italya 90'da maradona'nın italya'yı elediği maçta ona kızamadığı gibi..

hele 2005 yılında oynanan şöhretler maçında fener'e koyanlar parmak kaldırsın tezahüratımıza en başta o parmağı kaldırması yokmu...

açıkçası onun onun özelliklerinde,yeteneklerinde bir sol iç/forvet oyuncusu şu an bile parmaklarla gösterilir yeryüzünde. şu an oynamış olsa liverpool'da falan banko oyuncu olur mesut kadar adından söz ettirirdi.

büyük futbolcuydun kubilay türkyılmaz.

yerini kimse alamadı çiçek taksi.


yıllar geçsede üstünden hala trt'de denk gelindiği zaman bakılan ve kendini izleten bir sıcacık bir türk dizisi çiçek taksi.

arkadaşlığın,yaşadığımız dünyanın naif,temiz ve bir o kadarda eğlenceli olabileceğinin kanıtıydı bizlere ufak yaşlarımızda..

okuldan gelen her öğrenci,hafta içi her gün gelir gelmez üniformasını çıkartmadan ekranın başına oturur ve beklerdi;

"acaba ömer gene hangi yavşaklıkları yapmış,manolya'dan gizli altılı oynamışmı?" , "abuzer hangi salaklığı yapacak ki bugünde?" , "şeker kazım'ın şekeri yine neden yükselecek?" " artiz celal o istediği başrole kavuşacakmı yoksa yine hem taksici hem figüran mı kalacak?" , "hem taksicilik yapıp hem de hukuk okuyan kenan,avukat selcan'la evlenebilecekmi?"

evet belki çok klişeydi senaryo ama oyunculukların hakiki,jenerasyonun çok genç olması,abuzer'i oynayan (Selim erdoğan)'ın urfa şivesi ve yavşakca "temeeem" ve "eağaam" demesi bize o çağlarda komik ve samimi geliyordu.

bugün bile türkiye'nin her yerinde çiçek taksi logolu taksiler gördüğümüzde bizleri gülümsetiyor bu durum...

hele şu;

çiçek taksi durağı burası
taksinin rengi buğday sarısı
kiminin parası kiminin duası
çiçek taksi durağı burası dizeleri türkiye'de kaygısızlar ve superbaba ile birlikte ilk söz ve müzikli dizi soundtracklardan sayılabilir..

şimdilerde ise akasya durağı altında bir saçmalık yayınlanıyor televizyonda çiçek taksi'nin yapımcısı tarafından.ama onun yanına bile yaklaşamaz ne sıcaklık,ne oyunculuk bakımından.seni sevmiyoruz akasya durağı.

şu net.

Çiçek Taksi > akasya durağı.

Les Canadiens de Montréal

Senin buz hakkında tek bildiğin rakı'ya koyduğun şey iken, bizimkisi üzerinde aşkımızın, büyük sevgimizin, başarılarımızın yaşandığı yer. Buz hokeyine burun kıvırabilirsin tamam ama Ntvspor'da yelken izlerken ne zevk alıyorsun söyler misin? Sana tek ihtimali olanların takımından bahsedeceğim, yani;

Montreal Canadiens.


Adından da anlaşılacağı üzere Montreal takımı olan takımımız 1909'da kuruldu. 1905'teki büyük aşk'tan sonra ikinci sevgili desem aldatmış olur muyum bilmiyorum :( Takımın kurucusu 
John Ambrose O'Brien = Ali Sami Yen. Pek çok takma isme sahip olmasına rağmen, taraftarlarca en çok kullanılan isim Habs olarak geçiyor. Tarihi boyunca başarıdan başarıya koşan Habs, ilk kupası olan Stanley Cup'ı 1915-1916 sezonunda alarak geleneği o sene başlatıyor. 24 adet Stanley Cup ve 8 konferans şampiyonluğunun olduğunu da unutmamak gerek.

Sen el capitano'yu Del Piero alırken, biz Brian Gionta'yı alırız. Buffon mu iyi yoksa Casillas mı kaosunu yaşarken, Carey Price'ı göklere çıkarırız. Hazır ol şimdi ne diyorum bak;

Carey Price > tüm spor branşları dahilinde aklına gelen en iyi kaleci(ler)


Peki Mabed'i gördüğümüz andaki ruh halimiz nasıl biliyor musun? Tanım getiremiyorum. Televizyondan izlediğimde dahi içimdeki heyecanı anlatamıyorum. Sırf bu yüzden Montreal'e deplase olmuyorum Habs'in maçlarına :( 


Hayatımın tam ortası = Bell Center


Uzun süredir kupa kaldıramamamıza ve bu sene devam eden inişli çıkışlı performansa rağmen unutulmayacak tek bir şey var, o da Bell Center'daki soyunma odasının duvarında yazılı olan şu söz;

To you from failing hands we throw the torch. Be yours to hold it high.

Başka söze gerek yok, Go Habs Go!

25 Aralık 2010 Cumartesi

ne güzel spikersin sen yalçın çetin


bana dünya kupalarını sevdiren borazan ses.senegal maçında "yarı finaldeyizzzz osakadayız" ve "ağlamak istiyorum sayın seyirciler" deyip gerçekten ağlayan,euro 2008'de anlattığı hırvatistan maçında semih'in golünden sonra bizle birlikte çıldıran,piyasadaki ertem şener'ler emre tilev'ler gibi artistlik peşinde koşmayan karizmatik sesli spiker.

yalçın abimiz bir kere sade anlatımı sever.öyle "evra'nın 23 kardeşi vardır", "seedorf'un amcasının oğlu iş-kur'dan işsizlik maaşı alıyor" gibi saçma sapan bilgiler vermez.dünya kupasında ispanya öndeyken kendi sahasında bir dakika içinde 20 pas yapıyorsa ve buna rakip takım seyircisinin sinirlendiğinide farkettiyse hemen "e ama seyirciye saygısızlık yapılıyor biraz" der.son dünya kupasında kafamızı siken vuvuzelalar ekrana geldiğinde "ve tribünlerden renkli görüntüler" diye politik konuşmaz ve "maalesef yine başladı tribünler görüyorsunuz sevgili izleyenler" der.kitabında yanlış konuşmak yoktur.

bu delikanlı,samimi tutumlarından dolayı milli takımın en önemli iki çeyrek finali'de ona nasip olmuştur belkide.seviyoruz seni yalçın çetin daha çok ekranlarda maç anlatman dileğiyle...

en efsane en gerçek futbol programı: Geri Dörtlü!


evet ne telegol ne bizim stadyum ne de ahmet çakar'lı santra...benim için en "gerçek" ve en "samimi" kahvehane muhabbetlerinin yapıldığı bir programdı.hatta türk televizyonculuğunda flash tv'nin gerçek kesit'le beraber yaptığı en bomba iş'tir de diyebiliriz.

2004-2006 yılları arasında flashtv ve expochannel'de yayınlamış bu yapımda peki kimler mi vardı?

en az abdurrahim albayrak kadar galatasaray hastası olan,futbolu gerçekten iyi bilen aydemir akbaş,senelerce kadir inanır'ın torpili ile oyuncu oldu denilen ama zamanında küçük onur'un sakat kalmış babası rolüyle,şimdi öyle bir geçer zaman ki dizisine ağlayan türk televizyon izleyicilerini salya sümük ağlatmış koyu fenerbahçeli kabasakal levent inanır,bizimkiler dizisindeki katil rolüyle gonüllerde taht kurmuş beşiktaş aşığı rahmetli aykut oray ve ibrahim tatlıses'in 80'lerde minibüs şöförünü oynadığı filmlerde samimi arkadaşı rolünden tanıdğımız aydemir akbaş'ın kardeşi programın trabzonspor şubesi erdinç akbaş..

programın sunucusu levent inanır'dı ve genellikle sunucu olduğunu anlamazdık bile.sadece aydemir akbaş'ın kayışı kopardığı anlarda lafı değiştirmeye çalışır ve reklam arasına girmeyi tercih ederdi.geri dörtlü'de.ha birde o hafta zirvede kim varsa o futbol topunu en öne alırdı.çok sonra bu uygulamayı erdoğan arıkan'ın sunduğu trt'de ki stadyum programında görmüştük.

bu muhteşem kadronun biz futbolseverlere en güzel gelen tarafı en başta samimiyetti.futbolu böyle şık fular,kravatlarla,pahalı takım elbiselerle yorumlama zorunluluğu yoktu.herkes sabah evden çıktığı gibi gelir takımında beğenmediği şeyleri dobra dobra paylaşırdı.

hatta cep telefonlarını bile kapatmazlardı.aykut oray abimiz telefonuna gelen mesajlara baktıktan hemen sonra "yahu beşiktaş'ın aldığı o yeni sol bek kimdi? " diyerek adem dursun'a bir tür nasihatlarda bulunurdu.levent inanır her fenerbahçe'linin yaptığı gibi alakasız bir biçimde ara sıra aydemir akbaş'a 6-0'ı hatırlatır.bunun üzerine aydemir abimiz ayağı kalkıp hemen "lan hayvan oğlu hayvaaan niye 5-1'i demiyorsun? ha ? biz sizin elinizden kupa aldık hırbo" derdi ve bizlerin kabasakal levent'e ekran başında diyemediklerini söylediği için "helal bee" övgüsünü alırdı.

tabi ara sıra aydemir akbaş'ın hagi için "o teknik direktör olarak galatasaray'a romanya'da salatalık tarlası sularken getirildi" laflarını her ne kadar üzülerek dinlesekte o dönem aydemir akbaş programın yıldızıydı her haliyle.levent inanır ise programda top sektirme yarışmaları düzenleyerek fenerbahçe'li izleyicilere ne kadar futboldan anladığını gösterme çabaları içerisindeydi maalesef.ama olsun serhat ulueren'den sempatik geliyordu yine gözüme...

sözün özü : geri dörtlü 2 yıla yakın süreyle yaptığı bu futbol programıyla şimdiden adını unutulmaz listesine yazdırmıştır.

alt lig anılarından bir demet, hasan çelik



Göztepe taraftarının sevgilisi, büyük futbol emektarı, usta golcü hasan çelik'in ağzından bir anı ile karşınızdayız.


Hasan çelik'i bilmeyen dilenciler için konuşuyorum; kendisi gol makinasıdır.


98-99 sezonu, 15 kasım 1998 günü oynanan göztepe - kasımpaşa maçı. ileri ikilide hasan çelik& kurthan, arkalarında ceyhun eriş. gerilerinde daha sonra fenerbahçe ve karşıyaka günleri de olacak attilla güneş. gerisini hasan abinin ağzından okuyalım;

'' maçın 65 veya 75.ci dakikalarıydı. maç 1_1 devam ederken sag taraftan ceyhun(eriş) kardeşimin yapmış oldugu ortaya benim vurmamla topun yan aglara değerek avuta çıkmasıyla birlikte ben üzülürken yan hakemin ve orta hakemin santraya koşmasıyla birlikte.benim kalkıp sevinmem olmuştu.ve o golle birlikte göztepe takımı playof oynayıp lig sonundada final maçında rizeye attıgım golle 18 yıl aradan sonra şampiyon olması beni çok mutlu etmişti çünkü tarihe geçmiştik ve hala göztepe taraftarının gözünde benim yerim her zaman farklıydı.aklıma gelen bunu anımı seninle paylaştığım içinde ayrıca mutlu oldum saglıkla kal.sevgilerimle. ''


günümüz futbolu hakkında da birkaç kelam ediyor hasan çelik abimiz;

'' bizim dönemimizdeki futbolla şimdiki futbol arasınd şu anda çok kalite farkı var bizim dönemimiz göze daha hoş gelen bi futboldu şimdi ise kuvvete dayanıklı futbol oynanıyo buda kaliteyi düşürüyo ama zaman şimdiki zaman oldugu için yapacak bişey yok. ''


kendisine sorduğum, sana en çok katan futbolcular kimler sorusuna ise;

'' şimdi benim dönemimdeki yetenekli oyuncu sayısı çok fazlaydı bence senin aklına hangi futbolcu geliyosa dogrudur benim dönemimde.mesala benim antepte oynadıgım dönemde oktay vardı malatyalı ondan çok şey ögrendim bi osmair vardı brezilyalı onların yanında kendimi epey geliştirmiştim bi durmuş vardı tabi bunlar benim beraber oynadıklarım diger takımlardada iyi oyuncular vardı bi aykut oguz tugay vs ögle gider. ''


çok özledik seni be hasan çelik!

22 Aralık 2010 Çarşamba

Balotelli, gerçekleri gören adam



İşte gerçek futbolcu. o da bizden. adam gibi adam jack wilshere hakkında bizim söyleyip de anlatamadıklarımızı bir kalemde özetlemiş büyük futbolcu adayı balotelli;

"wilshere'ın kim olduğunu gerçekten bilmiyorum. arsenal ile bir daha karşılaştığımızda ona daha yakından bakarım. belki bu sırada ona altın çocuk ödülünü kimin kazandığını da hatırlatma şansım olur"

Yürüyedur büyük futbolcu, bizim söylediklerimizi rehber al, futbola damganı vur.

Adamsın.

Futbolu bilen adam, adam gibi adam andy gray



Tutuşan messi sevdalıları onu düşman ilan etse de, türk olayıp da futbolu bu kadar bilen açık sözlü, mert, dobra, bilgili, kültürlü bir yabancı olan andy gray bundan sonra bizdendir.

ne dedi büyük üstat andy abimiz, tekrar hatırlayalım;

Lionel Messi, Premier Lig'de Stoke City forması giyecek düzeyde bile değil.


işte yürek, işte bilek. adam gibi adam andy gray.

Dünyada futbolu bilen 10 kişi arasına seni de yazdık büyük insan. sosyal elitlik taslama siteleri seni kırmızı bültenle arasa da gönüllerimiz bir biliyoruz, biz hep yanındayız büyük duayen.

Adamsın.

20 Aralık 2010 Pazartesi

Sevdik seni bir kere.






İşte taraftar, işte şampiyon. Kızıl körfez yazısının önünde topun üzerinde duran taraftara dikkat. işte futbol böyle güzel.



Besim hoca bizi bank asya'ya çıkar, canımızı iste.

17 Aralık 2010 Cuma

Karayip Kolpası dilencilerine tokat!..

Kaç kez korsan romanı okudun veya korsan filmi izledin de bi'anda tutuldun bu karayip kolpasına, söyler misin lütfen? İbişin teki gözlere sürme çekti diye bu kadar mı hayran olunur lan? Ülkemdeki Coni Dep yavşaklığından utanıyorum. 

Sen çoktan unuttun ama bizim unutmadığımız birisi var: Tarık Mengüç! Al da bak, kim daha karizma söyle bana. Tarık Mengüç'ün tek suçu hollywood'un içinde olamamak mı? Zaten içinde değilse neyleyim öyle film sektörünü ben.


He şundan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Pireyts of dı karabiyn şarkısı hala cep telefonunda melodi değil mi, hadi itiraf et. Ulan o kadar tırt bi'şey olamaz ya, nesini beğendin abi, basitliğe bak, 6.5 yaşındaki bebe bile gitarda çalıyor. Kim Tarık Mengüç'ün herhangi bi'şarkısını gitarda çalabildi? Tam anlamıyla kaotik bi'sistem üzerine kurulu notalardan oluşmuş Şakşuka şarkısını kim becerebilir Tarık Mengüç ve tayfasından başka?

Tarık Mengüç'ün saçının tek bir teli > Coni Dep'in tüm bedeni. üzdüysek affola ama sbt :(

süper solak ferhat kiraz



Alt lig gözlem ekibi olarak galatasaray'a sesleniyoruz; '' bu çocuğu alın.''


Artık kewell'ın klasik sakatlanma, tedavi sürecinde kivul from gılatsiray cümleleri, iyileştikten sonra toparlanmasını bekleme, toparlandıktan sonra tekrar sakatlanma süreci gibi katmerli meşakatlere katlanmaya gerek yok. plaketini ver gönder, bordo'ya attığı golün hatrına ayrıca yerime öp yanaklarından. ve bizi dinle;

bu çocuk daha 2 Ocak 1989 doğumlu.
buna rağmen gençlerbirliğine transferi, ardından sakatlık yaşamasına rağmen kiralık gittiği karşıyaka'daki harika performansı ve şimdiki boluspor performansı ile kendisini daha ne kadar kanıtlayacak. u-16'dan ümit milli takıma kadar her kademede oynamıştır.

'' beni isteyen 5-6 takım vardı ve Beşiktaş da bu takımların arasındaydı. Fakat ben o zamanlar daha çok genç olduğum için İstanbul'a gelmekten biraz çekindim. 16 yaşına kadar İstanbul'a bir ya da iki kez gitmiştim. Büyük bir şehirde yaşama duygusu beni biraz korkuttu. '' bunlar ferhat'ın ağzından. istanbula'a gelip de bozulacak bir adam da değil.


'' Yaşça daha büyüklerle birlikte oynamanın bana sağladığı faydayı ilk kez orada fark ettim. 5 gol attım. Yarı finalde elendik. Stuttgart'tan bir oyuncu final maçında iki gol kaydederek toplamda 6 gole ulaştı ve gol kralı oldu. Ancak turnuvanın organizatörleri, benim de bir ödülü hak ettiğimi düşünmüş olacaklar ki, "En iyi oyuncu" ödülünü verdi. ''


'' TSYD turnuvası maçlarına çıktım. Ancak daha sonra yapılan yabancı oyuncu transferleri nedeniyle yerimi kaybettim. Türk futbolunda bir gerçek var. Eğer yabancı futbolcu sizinle aynı yetenekteyse kesinlikle tercih edilen o oluyor. Bizim gibi gençler için büyük bir dezavantaj. Tabii kulüpler de şöyle düşünüyor; "Belirli bir para ödeyip aldığım yabancı oyuncuyu oynatmalı, daha sonra daha yüksek fiyata satmalıyım." Bizim gibi altyapıdan yetişen oyunculara gereken özen gösterilmiyor. Bizim de uygun yerde fedakârlık yapmaya hazır olduğumuzu bilmeleri gerekir. Olsun, her şeyin hayırlısı. ''


kapanışı şu duygusal sözlerle yapalım, ferhat'ın ağzından;

'' Türkiye'de bir Hakan Şükür gerçeğini olduğunu yadsıyamayız. Benim çocuklarıma da anlatacağım futbolcu odur. Hem saha içinde hem de saha dışındaki davranışlarıyla örnek bir isim. Aynı mevkide oynamasak da Hakan Şükür'ü herşeyiyle örnek alırdım. Bir gün onunla aynı sahada oynamak için her şeyi verebilirdim. O kadar çok seviyordum. Ne güzel bir tesadüf ki, futbolu bırakmadan önce Galatasaray ile Gençlerbirliği arasında oynanan kupa maçında ona karşı oynama fırsatını elde ettim. Onunla ikili mücadeleye girmek, hatta ona faul yapmak bile güzeldi. ''


Gözümüz yolda bekliyoruz seni lig tv ekranlarında izlemeyi ferhat.

14 Aralık 2010 Salı

Senin mi damağın tatlı yoksa bizim mi Vedat Milor?

Ntv ekranlarında haftada iki kez karşımıza çıkan bir program var: Tadı Damağımda. Vedat Milor o restaurant senin bu cafe benim derken tanıttığı ortamları ve yemekleriyle beyaz türkleri kıvamdan kıvama sokan görüntülerle burjuva hayatın gülünçlüğünü gözler önüne seriyor. Şöyle bir cv'sine baktığımızda Vedat Milor'un iyi işler çıkardığı aşikar, lakin konu dönüp dolaşıp yemek konusuna gelince orada dur bi'dakika derler adama.

90'ların başında şarap alıp satımıyla girişti bu işe Vedat Milor. Gelirinin %70'ini de bu şekilde elde etti. Helali hoş olsun lakin biz bu işe kalkışsak alacağımız şarap 5.85 tl'yi geçmez zaten. Onu da kime ne kadara satacaksın. Adamın kitlesi, bizim ise kütlemiz belli :(

Peki bu işe başladın ama hayatın gerçek tadlarından niye uzaklaştın diye sormadılar mı sana Milor? Şimdi haftada 2 gün seni takip edip önerdiğin ortamları kovalayan gurmeler kızacak biliyorum ama gerçekleri sıralayacağım sana! Sen kalkıp Istakozlu Pappardelle istersin, 48tl. Yanına bir de Mc Manis Chardonay alırsın. Nişantaşından da çıkmazsın o ayrı bi'konu tamam ama neden karışık tost yemezsin de Croque Monsieur'e 27 tl verirsin?

Vedat Milor'un yediği, önerdiği şeylere tenezzül etmem hayatta, sbt :( Al sana benden on numara ve cebe uygun öneri;

Tavuk Döner mk. Ya ne olacağıdı? 2.5 tl'ye tüm ekmek tavuk döner + ayran + cin biber. İstersen ayranı bırak  dünyanın en iyi içeceği Niğde Gazoz iç. Böyle damak zevki yok!

Unutulmazlar ve dokunulmazların en kralına geliyorum şimdi Vedat, odana koşmaya hazırlan çünkü yastığa gömülüp ağlayacaksın;

Stad Köftesi !!! 50 yıldır kullanılan kömürleşmiş ızgarada, neyle marine edildiği belirsiz kızardıktan sonra emaye kaplı tencerede belli süre bekletildikten sonra servis edilen Stad Köftesi. 3.5 tl. Maçtan önce maçtan sonra, maç olduğunda, olmadığında her zaman aynı köşede. Çamlıca ayran + minik salatalık turşuları da cabası.

Stad Köftesi > tüm dünya mutfağı.


Başka söz söylemek istemiyorum. Ara sıcaklar soğumasın Milor, senin 1 yılda tanıttığın yemeklerin ederleriyle 5.dünya ülkeleri kalkınır. 

12 Aralık 2010 Pazar

Dövüş Makinası - GÜRKAN ÖZKAN

Kick box sporu o kadar da takip edilen ve yönelinen bir spor dalı olarak görülmese de, geri planda saklı kalmışlığını su yüzüne çıkaran bir isim vardı: Gürkan Özkan.


Onun adı Dövüş Makinası. Çıktığı maçlarda 65 nakavtlı galibiyet ve 6 dünya şampiyonluğu var. Fox tv'ye dilenmemizin sebebi. Adam gibi adam Gürkan Özkan desem yine çıktığı maçlar aklıma gelir ve tüylerim diken diken olur, gözyaşlarımı tutamam. Ama sen çıtkırıldım sporsever, Gürkan Özkan'ın yaptığı işe vahşet dersin, peki dart mı, kriket mi spor lan, söyler misin? Neyin heyecanını alıyorsun ondan. Ama Gürkan Özkan ringe çıktığı an küçücük odamda televizyonun karşısında ayağa dikilip dövüş pozisyonu alıyorum mk. Simultane yumruklar atıyorum onunla.


Şu dediklerine bir baksana ya;

"15 yıl oldu gençliğimi kahvelerde geçirmektense, Türk milletini sevindirmek ve onları gururlandırmak istedim. Benim için Türk milleti çok değerlidir. Her zaman bunu düşünerek alamayacağım maçları aldım. Çünkü o an aklımdan geçiriyorum ve daha başarılı oluyorum. Kaybedersem Türk halkının üzüleceğini düşünüyorum ve bana utanç verici bir olay gibi geliyor. Her zaman Türk milleti ve Türk bayrağı için dövüşüyorum ve de kazanıyorum."


İçimizden biri demekten başka bir şey gelmiyor şu an bunları tekrar okuduktan sonra. Şimdi emekliliğine ayrılmış ve ringlerde göremiyoruz ama onu çok özlediğimizi biliyoruz ringlerde. Vücudundaki 460 dikişin anısına saygı duyuyoruz tekrardan O'na.

Adamsın Gürkan Özkan ... İzle ve ağla !..


7 Aralık 2010 Salı

Hain



Bu insan görünümlü canavar, geçen sene formasını akıttığı iskenderun demir çelikspor taraftarını bu sene deplasmanda, iskenderun'un körfezspor karşısında 3-2 yenildikleri maçta polislere joplattı. türlü türlü hareketler ve çakallıklarla eski takımının taraftarlarına ihanet etti.


seni bulacağız gökhan kolomoç.

Yerli Carlos


Yerli carlos lakaplı rüzgarın oğlu izzet yıldırım. Sağ bek nedir, ne iş yapar bilmeyenler onu izlesin. Kendisi doğuştan futbolcudur. şöyle bir demeci kim verebilir ki; '' Futbolu çok seviyorum onun dışında hiçbir şeyden hoşlanmıyorum. '' işte budur, pink floyd'un şarkı sözleri altında futbolcu analiz edenlere inat, sadece futbol diyen izzet yıldırım'cıyız.

Çukurova derbisi > onlarca londra derbisinden herhangi biri.


adanaspor, mersin idman yurdu karşısında 2-0 geriye düşüp maçı 2-2 ye getirir, ve izzet'in son dakika golü ile sahadan 3-2 galibiyetler ayrılır. işte izzet yıldırım = aslan yürek bu demektir. :(

6 Aralık 2010 Pazartesi

Öykü Serter vs Ntvspor Güzelleri(?)


Öykü Serter'i BBG'den bilirsin. Şimdilerde TRT ekranlarında boy gösteriyor. Ne ile mi? Dünya üzerinde bahsi tutturulması en zor maçların sergilendiği Bank Asya 1.Lig ile ilgili bir programın içinde kendisi. Bank Asya 1.Lig Günlüğü adlı programı sunuyor, maçların analizini yapıyor ve oldukça da hakim gözüküyor işine. Ama biliyorum ki sen hafta sonu ne Trt'de Bank Asya maçlarını takip edersin, ne de Öykü Serter'in sunduğu o programı izlersin. Sana şimdi kalkıp da izle dahi demeyeceğim, biliyorum izlemeyeceğini zira.


Senin kanalın Ntvspor değil mi? Burcu Esmersoy'un şımarıklığını mı daha çok seviyorsun yoksa beyaz türklüğünü mü? Kaç saat ekrana kilitleniyorsun söyle hadi. Peki ya Tuğba Dural? Cnn'den Ntvspor'a geçmesi için kanala mail bombardımanı yapan sen değil misin? Dilara Gönder Ntvspor'a gelene kadar Ligtv izlerdin, üyeliğini de iptal ettirmişsindir sen şimdi dilenci. Ersin Düzen ile Sine Büyüka ayrıldıktan sonra ekranı 12.5 cm'den izleyip gözlerini bozan da sen değilsin değil mi?

- Burcu İstinye Park'ı gezer, burjuva hayatını analiz eder, Öykü Bank Asya'yı takip edip, gerçek yorumlar ortaya atar.

- Ntvspor güzelleri pronter'a teslim olur, Öykü ise kendi bilgi birikimini ekrana yansıtır.

- Peki ya sen? Her saat başı Ntvspor'u izlersin kelimesi kelimesine aynı şeyleri okumalarına rağmen! Saniye saniye hangi cümleler gelecek onları bilirsin ama vazgeçmezsin sözde güzelleri izlemekten.

Bi'şey demiyorum sana bundan başka. Utan dilo :(

Öykü Serter > Burcu + Tuğba + Sine + Dilara. Kalbini mi kırdım afedersin :(

Bodom'un Kewell'i Çekememesi - Fuck Off :( ---- Insua Tivitleri




Yaani, bunu kıskanmayacak adamı mı var :(

Kewell'in tam kadrolu bir Galatasaray'da 11'de yeri yok. Bunu markecyani dahil bütün otoriteler biliyor. 2-3 tane futbol uleması var onlar tenzih ediyorum. Lakin son maclarda gerek mücadelesi, gerekse pozisyon bilgisi olsun kadroda yazılacak ilk insan. Sağdaki kewell'i kaldir :(

diğer bir değinmek istediğim konuysa sempatik sol bekimiz insua :(



Geçen bir maçta yenildik ve saat 00.20'de "i cannot sleep" diye tivit attı.
tüm internet alemi bu adamı kahraman ilan etti :(( "yeni geldi takımı nası sahiplendi bak, üzülmüş" diyerekten. gerçi-gs sözlük efsanesi filipescu "bir tivitle yirtti" yorumu yapmıstı ve haklıydı.

Ulan amına koyim zaten 12 de eve gelmiştir 12.20 gece tivit atmış uyuyamamış. başka napicak amına koyim ya. biz galatasaray yenilince sabaha kadar uyuyamıyoruz :( ne var lan şimdi bunda? ne var?

5 Aralık 2010 Pazar

justin bieber'e sokayım, çük ibo'ya birşey olmasın



vs.















Bir yanda amın evladı castin berber, bir yanda ülkemizin yetiştirdiği en masumane, en güzel sesli velet küçük ibo. avucumuzda büyüttük küçük ibo'yu, ilk 31'ini şu gün çektirmiştir diye iddialara girdik. ama bu suratsız justin gibi grammy'e aday olmadı aslan küçük ibo. gariplerin halinden ne anlar elin deyyusu. bu kapitalist köpeklerin castini varsa bizim küçük ibomuz var. ne güzel de dedi küçük gardaşımız zamanında; '' bilemezsin, bilemezsin ayrılıgın acısını. bilemezsin, görmediysen fakirlerin sancısını.'' bilemezsin castin bilemezsin, sen bizim elimize su dökemezsin. yemeyiz bu oyunları!


Delikanlılığın kitabını yazmış küçük ibo bir yanda, oğlan çocuğu mu kız çocuğu mu belli olmayan castin bir yanda. elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin, hangisi sevilecek insan? suratında meymenet olmayan adamlar dünya starı olur, küçük ibomuz türkler tarafından bile sevilmez. işte dünya böyle adaletsiz yer küçük ibo. boşa söylemedi zamanında '' küçük bir kız çocuğu, oturmuş ağlıyor'' diye, işte ibo büyüdü ve o ağlayan kız çocuğunun meğersem oğlan çocuğu olduğunu farketti. bu castin veledi gibilerini örnek alan çocuklara küçük ibo'yu, küçük onur'u, küçük emrah'ı, küçük ceylan'ı öğretmek türk insanının en büyük görevidir.


Yukarıdaki fotoya iyi bakın, bu çakalın kaşları ile emrah'ın kaşları arasında ne fark var? ama emrah şamar oğlanı olur, castin çok tatlı. tipsizin allahı lan adam. ibo'ya baksanıza gür saçlı, kaşı gözü yerinde. genetik olarak insan güzeli çocuk. Dünyadaki tüm justin'lerin amına koyim emi. önce justin timberlake dilencileri çıktı, şimdi de bu mal velet. bıktık ulan bıktık!

Uzatmaya gerek yok, batugol için demediğini bırakmayan dilencileri bu mal çocuk için iki kelam etmeye davet ediyoruz.

Selami Şahin & Jay Leno










VS.










Jay leno'nun sikindirik esprilerine gülmek için cnbc-e ekranlarına kilitlendin, Diva Selami Şahin abimizin ince ve zeka dolu esprilerini es geçtin.

espri üstadı Selami Şahin abimizden bir kaç efsanevi espri yazayım da görün;

'' Bodrum/barlar sokağında black metalciler ve punkçılar birbirine girer, araya giren selami abimiz hemen der ki, arkadaşlar, beni seviyorsanız yapmayın. ''

'' Oya Aydoğan üç kardeştir; oya, buya , şuya...''

'' - öyle değil mi selami?
- (saate bakar) evet öğle. ''

'' Demet akalın üstada seslenir; ben bu akşam samsun'a gidiyorum. üstat da '' ben ne yapacağım'' der, demet akalın; '' siz de gelin'' der ve üstat durur mu yapıştırır cevabı; '' ben gelin olmam, damat olurum.''

'' Üstat bir programın yarısında girer, ve fazla kalmadan ayrılır. şu şekilde; beyoğlunda karılar bekliyiii. ''

'' - Ne alırsınız?
- kapuçino.
- pencereçino var mı? ''

'' -bakacaz şarkı anonim mi, babonin mi! ''

'' az pekmez tahin, ben deniz selami şahin ''

" bi süpürgeyle faraş getirin ya hanımlar kurtlarını döktüler de"


bunlar uzar gider. Ama esas noktaya tekrar parmak basmak istiyorum; bu beyinsiz jay leno sandalyeyi fırlatacak da güldürecek. Selami abimiz öyle mi? tamamen zeka dolu. bu kelime oyunlarını kaç yetenek yapabilir? selami abimiz ki; "hayatta para önemli değil, paranın miktarı önemli." gibi bir aforizma&espri karşımı lafı edebilmiş bir insandır.