26 Nisan 2011 Salı

Döneceğiz Demiştik


Bu iş artık bitti. Ben o gözle bakıyorum. Terkedildik, kaderimize boyun eğdik, kötü yönetildik, genç takımla sahaya çıktık, amatöre düştük, dalga geçildik... Hep sustuk gözyaşlarımızı içimize akıttık. Tribüne koştuk 17 yaşındaki çocukları destekledik, nedeni basitti sarı kırmızı Göztepe aşkı. Hiç futbolcunun peşinde koşan olmadık, biz armanın peşindeydik. Kim oynadı amatörde 10000 kişiye? Seyircisiz maçta duvarlara tırmandık arma aşkıyla. 18 yıl sonra 2001'de birinci lig gelirken herkes Göztepeliydi, amatörü görünce bizde gördük kim gerçek Göztepeli.

Bu hafta bütün çileler, sıkıntılar bitiyor. Bu hafta tur haftası. Cumartesi Atatürk Stadyumunda şampiyonluk için sahaya çıkıyor Şanlı Göztepe. Nasıl ki kederi, derdi, üzüntüyü yaşadık; cumartesi de sevinci tadıcaz. Her sene bir lig dedik, sözümüzü tuttuk geliyoruz. İsyan marşının bir bölümü;

Issız kuytu köşelerden
And olsun ki döneceğiz...

Son yazmak istediğim şey; Özcan Kızıltan İSTİFA..

25 Nisan 2011 Pazartesi

yetmez mi kofik dilenci?

tribün kültürüne sahip çıkan tek merci alt lig sendikası yine yozlaşma çabalarının önüne geçiyor...
hala alisamiyen romantikliği yapmamazın sebebi de bu kültürü ayakta tutmaktır.

eskiden nasıldı? tüm statlarda onlarca davul olurdu ve o davullar patlamadan mac bitmezdi. tribünlerde ne zaman dergi mergi dagıtılmaya başlandı işte o zaman bir devir kapandı. mac öncesi 2 takım arasında oynanan 132 mac istatistiği ve puan durumu gösteren gazeteler senin olsun, ulan eskiden biri milliyet alırdı 20 kişi o milliyeti paylaşır altına serer geri kalanlar da oturamazdı. simdi o mac öncesi dergileri altımıza koyuyoruz bu sebeple hepimiz oturuyoruz, daha dogrusu siz oturun ben gercek tribün nasıl olmalıdır anlatayim;

1-taraftar oturmaz
2-taraftar auuw diye tepki vermez
3-bir cümle icinde küfür normal kelimelerden fazla olmalıdır
4-en gercek taraftar zaten macı izlemez...

güldün di mi dilenci? 4-3-3'ün ön sağı için blogunda yorum yapmak adına 90 dakika topsuz alanı bile takip etmen lazım hıı hıı.. ama sana gerçek taraftarı göstereceğim şimdi;

öncelikle TRİBÜNDE DAVUL ÇALINIR... öyle entel dantel latin amerika enstrümanları ne lan? leonard cohen çalıyor devre arası nerdeyse, nasıl tribün o...

unutulmaya yüz tutmus-özlenecek olan- gerçek tribün budur;

http://www.youtube.com/watch?v=pdgieO23Uao

22 Nisan 2011 Cuma

Aforizma




Hep sen mi aforizma üretecen. al bu da bizden; adam gibi stoper, sadece stoper oynayabilen stoperdir. sağ bek, sol bek oynamış olan adamdan usta bir stoper olmaz. fm'de d(l/c/r) olarak geçerli olan adam gerçek stoper değildir. orhan sam'ı da kaybettik :(

bir bülent korkmaz, bir nesta çıkmaz başka türlü. bu adamlar yok yere efsane olmadı dilenci :(

17 Nisan 2011 Pazar

Büyük kaptan ercan Koloğlu ve stoperleri anlamak serisi 1. dilenci isyanı


Defans adamı demek, topla değil rakiple münasebeti bilen demektir. Neyleyim top tekniği yüksek stoperi, top geçer adam geçmez yazdık biz ilkokulda sayfalarca adımızı yazmamızı isteyen öğretmenimize ödev olarak. Artık devir değişti, dilenciler futbolun otoritesi zannetmeye başladılar kendilerini. Artık yeşil sahalar total ruhların biçimlendiği bir rahim. Ayağa pas yapan stoperlerin biçimlenip bir vücuda kavuştuğu evvelihane! (bu cümleyi hakan günday'ın ziyan kitabından uyarladım. Ali ece mi ben mi aq?). Pike'nin(nasıl yazıldığını bilmiyorum) iki ayağını da yerden kesip gol pozisyonu önlediği bu rüyalar tiyatrosundaki şuanki bebiş stoperler bokuyla gülle oynarken Ercan koloğlu kornerden gol aramak için çıktığı hücumlarda üç kişiyi yere seriyordu. Topa değil rakibe bakarak top kapmayı daha önce düşünen çıkmış mıydı? İşte ercan'ı büyük kaptan yapan şeylerden biri adam gibi stoper olmasıydı.


Kuzu gibi bir adamdı aslında ercan. bir trabzon maçında hakemi soyunma odasına kaçırarak, hakemi olası bir linçten kurtarmış ve ardından fair play ödülü almıştı. Senin kasap futbolcu dediğin bu adamlar aslında birer melek. Onlar saha içerisinde görevini yapıyorlar. stoper sert oynamalı, onlar da bunu yapıyorlar. Ve biz de onlara efsane kaptan diyoruz. Sen carragher'ı neden sevmiştin o zaman? artık sevmiyor musun faul yaptıktan sonra? ercan > carragher.


Bugün bir maç oynandı dilo. Maçın ismi Samsunspor&erciyesspor. arsenal & liverpool maçı ile çakıştığı için sen izlemedin ama biz murat yıldırım'a dilendik, bucaspor'dan bildiğimiz veli kızılkaya'ya dilendik. Veli kızılkaya'nın bu 0-0 biten maçta ne yaptığını sana şöyle anlatayım; karşısında ligin tartışmasız en iyi ve formda forveti emenike 2 zenke vardı. onun yanında agbetu. zenke ile adam adama oynadı, zenke'yi kitledi, top yüzü göstermedi. Ve tüm bunları yaparken 90 dakika boyunca top ayağında 28 saniye kalmamıştır :(


Paslarınızı değil hırsınızın yüzünüze vurup rakipten topu kapmak için buldog köpeği gibi rakibe saldırmanızı sevdik. Büyük kaptan ercan, büyük stoper veli kızılkaya. :(


Üzgünüm ama seni sevmiyorum dilenci :S:S:S:s::Ss

8 Nisan 2011 Cuma

Sendikaca AŞTİ'k !

Sendikal yürüyüşümüz ve anti popülist ritmimizin büyük ismi Bodom'dan 20.23'te mesaj geldi. "Başkan atla AŞTİ'ye gel." Daha dün gece 03.00 sularında başkan bu leventdem uyuyor, bi'cacık olmaz diyen adam Aşti'ye gel diyince insan kıllandı bi'an olsun. Cebimde nakit taşımayı sevmediğim için, dilenciliği hakikaten yaptırdı bu sefer Bodom bana. 4 dakika dilendim ve cebimde bozukluklarla birlikte 6 tl oldu. Hemen dolmuşa atlayıp 20.38'de 114. perona doğru heyecanlı adımlarla yol aldım. Doğu Karadeniz arabısının önüne gel büyük başkan mesajından sonra perona giriş yaptım.

Bi'baktım ki köşeye pusmuş, ekmek arasını götürüyor. Beni görür görmez, selamından önce "karşim yer misin?" dedi. Bodom = Alçakgönüllülük. Sendikanın İstanbul organizasyonunda yerimi alamadığımdan, İzmir'den gelen Bodom'u 20 dakika da olsa Ankara'da yalnız bırakmak olmazdı. Saniyede 5.2 kelime konuşabilme hızıyla ilk başta zorlansam da daha sonra anlamayı başardım. Çaycı Dayı'ya verdiğimiz telefonla 412 çekimden sonra en iyi pozu yakalabildi Dayı'mız. Bodom ise hala karnını doyurma çabası ve bana methiyeler düzmekle meşguldü. Aşti'deki herkes ise bu iki sendikalıya bakıyordu. Başkan seni mi ünlü sanacaklar beni mi? sorusuna tabi ki seni cevabını veriyordu Bodom fotoğraf çekilirken. 

Daha sonra İzmir'e bağlanarak Sendika'nın diğer üyesi Leventdem'e bağlandık telefon ile. Onun da sesini ilk kez duyuyordum. Tüm dünyada birçok ses işittim lakin Leventdem'in sesi kadar karizma ses duymadım, çok net. Ses telleri nakli yapılıyorsa, en yakın zamanda yapacağım ilk iş operasyonla kendi sesimi değiştirmek olacak onunkilerle.

Günün de değil yılın sözünü dilencilerin parlayan yıldızı Bodom Ankara'dan bildirdi;

Gökmenöz'ün büyüklüğünün yanında benim büyüklüğüm ancak fiziksel büyüklük kalır :(

Saat 21.00'a gelince Doğu Karadeniz arabasına bindirerek, onu yolcu etmek zorunda kaldım. 4 adet yabancı uyruklu kadın ile aynı otobüste 9 saat yolculuk edecek olması yine de Bodom'un yanımdan ayrılırken gözyaşlarını tutmasına engel olamadı.

Bense kalkış yapan otobüsün ardından adeta Kewell dilencilerine nazire yaparcasına; Stay with me Ali Bodom! diye bağırıp uzun bir süre koştum. Koştum ve koştum. :'(