29 Mart 2011 Salı

Yabancı Dilenciliğinden Sıkılmadın mı?

1.5 ay önce senin Rooney'in bicycle kick golünü attı, seni ayın dilencilik yarışmasında üst sıralara taşıdı. Unutmamışsındır biliyorum ama biz yine hatırlatalım.


Peki tamam işte premier lig bu da, Bank Asya ne ulan? İzlemeden, takip etmeden ahkam kesmeyi biliyorsun. Bisiklet vuruşu ne abi? Biz tabutta rövaşata atan adamlarız sen kalkıp elin adamının golüyle futbol orgazmı yaşıyorsun. Uzaklara gitmeye gerek yok, al sana ispatı;



Denizli - Adana maçını izleseydin eğer Emre Aktaş'ın bu vuruşunu kaçırmazdın. "Sol taraftan gelen akın" kadar güzel cümle var mı ya? "it's Nani, Rooney, oOo what a goal" haykırışlarını "Emre, Emre rövaşata top dışarı mı gidiyor, top ağlarda gol, müthiş bir gol"e tercih ettin be dilo. Yazıktır, günahtır.

Dilendiklerin büyür içinde ama ben susmayacağım;


Senin bebek Messi'ni çevreleyince (oov Messi is surrounded) rakip oyuncular, onun çalımlarından sonra gözlerin dolar. Peki neden o gözler Emre Aktaş'ın 4 kişinin markesindeyken attığı rövaşatayı yok sayar?



Video'nun sesini açıp izlemişsindir umarım. Ne portakallar sahada, ne de total futbol kafada. Heyecanın zirvesi Birinci Lig Bank Asya!

27 Mart 2011 Pazar

geri plandaki panter



Unutmadık seni Hasan Sönmez. Ramos unutur, ben unutmam.


Yok yere harcanmış bir kaleci daha gündemimizde. Trabzonspor'da gösterdiği insanüstü performansa rağmen değeri bilinmedi ve tolga zengin laneti gene gün yüzüne çıktı. hasan sönmez > onur kıvrak. Neredeyse 3. kaleci olarak geldiği Trabzonspor'da petkoviç'in kesik yemesi ile hünerini gösterdi. ama ne yaptıysa yaranamadı, türk futbolu kaybetti.


Onur'un en büyük özelliği iriliği dedik dinletemedik. Zayıflarsak biteriz biz Onur... İşte Hasan Sönmez kilolarını kaleciliği ile birleştirerek Trabzonspor'u kaç maç kurtardı zamanında.


26 numaralı formayı giyerdi Hasan Sönmez. ve başlayayım efsaneleştiği maçlara.

1. adanaspor 0 : 1 trabzonspor. 03/04 samet aybaba baştayken. Hasan kurtardı, agustine kaçırdı. Hasan kurtardı kurt van de paar ezdi. ama Trabzonspor gene galip geldi.


2. İşte efsane maç. Samet aybaba'nın kariyerinin ilk avrupa maçı. villareal 0 : 0 trabzonspor. maçın adamı tartışmasız hasan sönmez. Ne sonny anderson ne riquelme ne jose mari'ye geçit verdi mi?


3. Sen mi daha dilencisin ben mi? al dinle;

04/05 sezonunda trabzonspor ile hasan sönmez sadece 11 maça çıktı ve bu maçların 9 unu kazandı trabzonspor, 2 sinde berabere kaldılar;

istanbulspor 0 : 5 trabzonspor
trabzonspor 3 : 0 samsunspor
çaykur rizespor 1 : 2 trabzonspor
trabzonspor 4 : 2 konyaspor
trabzonspor 3 : 1 kayserispor
antalyaspor 1 : 5 trabzonspor ( türkiye kupası)
trabzonspor 1 : 1 istanbulspor
samsunspor 0 : 4 trabzonspor
trabzonspor 1 : 0 çaykur rizespor
konyaspor 1 : 1 trabzonspor
malatyaspor 3 : 4 trabzonspor


ramos yazmıyor diye unutulmasın aq hasan > onur

25 Mart 2011 Cuma

ben güzele güzel derim :(




Artık yeter... herkesin söylemekten korktugu gerçekleri söyleyen sendika yine görev başında...
beren saat-berrak tüzünatac vs dilinize dolamışsınız, size Türkiye'nin en güzel kadınlarını sıralıyoruz. hatta 10'dan da geri saymıyorum, direk sana ülkenin EN GÜZEL KADINI;

1-Songül Karlı;

Açık ara ülkenin en güzel kadını. En iyi sesi mi bilmiyorum o konuyu bodom'a bırakırım ama söz konusu "su gibi" ise bir saniye kacırırsam allah belamı versin...

karagümrük'ü yakan ugur bile yanına yakışmıyor..

kafayı yiycem ya.
:(



2-Hilal Cebeci...




3-Ebru Yaşar...


BU GAMZEYSE BİZDEKİ NE?


seni anan benim için doğurmuş canım
hamurunu benim için yogurmus canım

:( aglatır. SBT








4- EBRU GÜNDEŞ...

Yorumsuz... ebru gündeş > natali portmın

5-Gurbette yorgun düştüm be CEYLAN...

masum bakışlar???


99 yılına ceylan dinleyerek girmiştim. burun estetiği yapmisti :( böyle daha güzel...

6-öl dese öleceğim EMİNE ÜN...


90'lı yıllarda dünyanın en güzel kadınıydı...

açık ara...

ibrahim erkal'lı tokat sahnesini insanlar hala hatırlıyorsa sebebi emine ün'e kıyamamamızdır abi.
havuza düştüğü an benim içim üşümüştü.

bu kadına güzel demeyenle arkadaşlıgımı keserim

öl dese ölürüm...

Emine ün > nicole kidman..

balık et > nicole kidman..




7-Nil Karaibrahimgil...

Mahsuru yoksa buradan kendisine ilan-ı aşk ediyorum...

biliyorum senin aşkın bana xlarge nil ama seni sevmeyen ölsün...

son olarak kendisiyle ilgili bir belga lafı ile noktayı koyalım;

NİL;

"Ben seni sevdim, sen sevmesen de olur. Zaten aşk budur" :(


8-Behzat Ç'deki Savcı; Canan Ergüder...

dudakları büzmesi??? :(

9-Güzide Duran...

yorum yok :( (ramosun aşkı)

ve geldik 10 numaraya;

10... neden bilmiyorum ama BELGA'nın hatrına koyuyorum... ATİYE :(

atiye'deki olayı ben çözemedim. üzücü tim çözmüşse bana laf düşmez.





11.adam :( popstar firdevs :/
tayyar başkan'ın favorisini es geçemem :/

--------------------------------------------------------------------------------
Listenin yapımında emeği geçen herkese teşekkür ederiz. fizikal baskan büyüksün ve gerçekleri görüyorsun. sana sahip çıkıyoruz...

Şimdi hepsinin birer posterini yapin. utanmayın. berrak'mıs beren'mis bi ilerleyin abi ya.

21 Mart 2011 Pazartesi

Rüyalar sendikası, dilenci tiyatrosu



Büyük insanlar toplandı, sendika'nın faaliyetleri dillendirildi, içerisinde ich, ozan şişli, coşkun çelik ve belga'nın olduğu bir ortamda olmazsa olmaz hafıza tazeleme şenlikleri durmadı. Ama herşeyden önemlisi belga'nın rüyalar tiyatrosu ''mufc'' sweat'i ile sendika'dan kınama cezası alması idi, net üzdü.


Coşkun abi'nin bana ibrahim tatlıses dinletmek için ezan sesini bile duymaması ve bunun üzerine ''ezan mı ibo mu abi? '' diye sorup kendim ''tabi ki ibo'' diye cevaplamam üzse de güzel.


kafadan idolüm diyebileceğim bu adamlarla bulunduğum ortam benim için direk rüyalar tiyatrosuydu. @belgarath


Üzücü derbi sonrası oldu buluşma, sesim travesti gibi çıktığı için pek konuşamadım ve ramos da geç gelince üzüldüm :( seni de unutmadık diyarbakır'lı kahveci. coşkun abi'yi tabata'ya benzeterek sendika'nın çaycısı görevi için aday adayı olmayı hak ettin. ama çayı pahalıdan saydın, üzdün :(


kfc'de ich'e iki kova yerim diyip 10 kişinin iki kovayı bitirememesi de ayrı üzücü ama kebap > kfc diyerek muhtemel bir sonraki buluşmaya göz kırpmak istiyorum.

Ozan şişli net büyük adam, ich net efsane ötesi bir adam, leventdem ise net böcek.


Daha fazla yazamayacam, çünkü aklıma direk şu kare geliyor ve kahroluyorum;


Allah'a Şükür HAKAN ŞÜKÜR diye inleyen bu dudaklardan rüyalar tiyatrosu laflarını çıkarttırarak bizi çay değil zehir içer gibi bir duruma sokan belga'ya inat, var olsun sidik kokan alsancak rüyalar çaycısı zeki dayı, var olsun korner kullanmaya gelen mutlu kızıltan'a rüyalardan kopup gelen küfürler etmek :(


Herşeyden önemlisi var olsun sendika, var olsun bu karedeki tüm sendikalılar(ramos'u da sayıyorum)

Gökmenöz'ü unuttuk sanmayın, projeler deryasında sandallardan sandallara atlayan gökmen öz hep bizimleydi aslında, ama biz yanımıza almadık çünkü o yanımızdayken kendimden tiksiniyorum :(

14 Mart 2011 Pazartesi

dön yolundan imparator. sensiz bırakma bizi :(


Yapması gerekeni yaparak otel odasında fön makinesi kullanarak mangal yakan, türk toplumunun en güzel özelliklerini tekrar tekrar gözler önüne süren tartışmasız dünyanın en iyi sesi imparator ibrahim tatlıses'in vurulması ile göz yaşlarına boğulduk.


Ölmesini dileyip salyalar saçanlardan iğreniyorum, hepinizin aq. Senin lafların unutturamaz orta okul ve lise hayatım boyunca okul harçlıklarımla aldığım ibrahim tatlıses kasetlerini. hayatımda en çok duyduğum 2. sesin sahibini.


Ne olur iyileş ve sesinden mahrum etme bizi imparator.

12 Mart 2011 Cumartesi

Jiletçi Tayfa


Dalga geçip horgördüğünüz jiletçi tayfa bizden, sen değilsin jack rodwell. Burda ne söylersem söyleyeyim bilmeyen adam anlamaz engin baytar > steven pienaar. şöyle bir şarkı var;

elbisesinden bellidir,
kırkındayken ellidir.
nedense onun sonu bellidir.
yanmışsın sen fakir gardaş.

bu sözlerin ne ifade ettiği elbet bir dilenci de bilir, ama bunu hissetmek kolay değil, victor agali > victor anichebe. müslüm baba'nın, ibrahim tatlıses'in sesindeki acıyı hissedebilmek her kişiye özgü olmaz. hissedebilen anlar bu jiletçi tayfanın ne hissedebildiğini umut bulut > andy carroll. öyle anlar olur ki ben de jiletleyesim gelir kendimi, çünkü direk damardandır müslüm baba'nın sesi yalçın ayhan > nedum onuoha.


Jiletçi kardeşlerimi çok özledim, o eskiler kalmadı gardaş. engin nurşani > daniel merriweather. bunu söylemekten nefret ediyorum aq ama müslüm baba da değişti, bir acımasız dünya derdi, bir yakarsa bu dünyayı garipler yakar derdi, artık demez oldu. jiletçi tayfa gibi duygusallığın ve delikanlılığın kitabını yazmış adamlar garip kaldı arda turan > jack wilshere :(


çok özledim sizi be jiletçi tayfa :(

1 Mart 2011 Salı

Reklam sektörü Afili Dilenciler'i görmezden geliyor!

Evet reklam manyağı, televizyon düşkünü. Bugün kalbin kırılacak, biraz da reklam sektörüne sallayacağız. 2 saatlik dizilerin arasında, maç yayınlarının tam ortasında ve hatta kupayı alan takımı göstermeyip kısa bi'reklam arası kelamıyla zevkimize tecavüz eden bi'sektörün varlığı canını sıkmıyor mu? Biz açıkçası çıldırıyoruz. Reklam yapma demiyoruz, yap ama hobi olarak da yapma. Zira saçma sapan zamanlarda reklamları girmeye zorunlu bırakma ya da alakası olmayan bi'anda alakası olmayan reklamları sürme ekrana. Oynattığın kişilerden tut, saçma sapan yazılmış metinlerine kadar bunaltıyorsun bizi. Ya adam gibi metin yazarlarıyla çalış, kaliteli işler çıkar, ya da oynattığın yüzler o kadar etkili olsun ki piyasayı devir.

Örnek mi verelim? Sene 2002. Delikanlı kızlar molped kullanır :( Hadi ya. Reklamı izleyince hatırlayacaksın. Birkaç nükteyle sempatiklik peşinde koşan 4 kız oynuyor. Güzellik yarışmasına katılan herkesi oynatmak "adet"ten olsa gerek :(


Zamanında off hacı çok iyi kızlar yea, oğlum bereli çok tatlı lan diye dileniş göstermediysen bir daha klavyeye dokunamayayım. 9 sene sonra peki neler oldu mu dersin? Yıllar geçti, zamanın delikanlı kızları hep bi'yerlere geldi.



#1.Tuba Büyüküstün: Ihlamurlar Altında'yı izleyip ağladın biliyorum. 2 sene cep telefonu melodini yapmadın mı hadi söyle.

#2 Nil Erkoçlar: Marjinallik ile tatlılık arasındaki ince çizgiye bayıldın değil mi? Emret Komutan'ımda 5 dakika izlemek için kilitlendin yeri geldi ekrana.

#3 Yasemin Ergene: Doktorlar'ın müptelası ben miydim? Anatomi sınavına girsen en az BB ile geçerdin. Kutsi'ye bile katlandın ya dilo, büyüksün.

#4 Hande Katipoğlu: Sen de mağdursun dilenci, ay nov :(


Bu dört kadın da o molped reklamında sonra proje üzerine proje, reklam üzerine reklam koyup, ününe ün, paraya para kattılar. Helali hoş olsun. Peki sana sorarım, bizim günahımız ne? Reklamlarda oynayamadık diye, ekranlarda bulunamadık diye mi adımız, sanımız duyulmuyor. Güzel kızları oynatmayı biliyorsun, şeker çocuk Düzyatan'ı da oynatıyorsun. Afili Dilencileri niye es geçiyorsun?


Ayaktakiler (soldan sağa): Rahat ol, daha ayaklanmadık.

Oturanlar (soldan sağa): Belgarath - Leventdem - Bodom - Gokmenoz - Jose - Cnyvz


Ercan Taner olsa şunu derdi: Hiç farketmez, hiç farketmez, sarışın, esmer, kumral hiç farketmez, harikasınız afili dilenciler harika.


Reklamcılar sözüm size, henüz çok geç değil. Saçma sapan cast ajanlarını bırakıp, keşfedilmemişi seç, hak edene hakkını ver! Popüler giden şeyleri kullanmak işine yarayacak ama bu Afili Dilenciler çok farklı!

 En yakın zamanda Gilette Blue 2 ile görüşmek dileğiyle.


Göztepe - Bozüyük

Oradaydık..


Bank Asya Birinci Lig'e koşar adım yürüyen Göztepe, grubun iddialı takımlarından Bozüyükspor'la oynadı geçen pazar. İnternetteki modernizm rüzgarına kapılıp maça tam saatinde gitmeye karar verdim ama karşılaşmanın Atatürk Stadında oynandığı gerçeğiyle bilet kuyruğundayken gelen gol haberiyle yüzleştim. Daha stada giremeden sevindiren Göztepe'yi çılgınca desteklemek boynumuzun borcuydu artık. İçeri girdiğimizde Atatürk Stadının tarihi günlerinden birini yaşadığına şahit oldum. Kapalı neredeyse yarıya kadar dolu, açık yarıdan fazla doluydu (o stadta bir kere maç izlemiş herkes anlamıştır neden tarihi). İçeri girdiğimde dakikalar 7'yi gösteriyordu, tabelada da Göztepe'nin 1-0 üstünlüğü vardı. Golü Ramazan'ın asistiyle İlhan atmış. O kadar temposuz o kadar sıkıcıydı ki maç nerdeyse futbol orgazmı yaşıcaktım tribünde. Yanımdaki genç bir ara pas veremeyen Tayfun'a 'ya xavi'yi hiç mi izlemedin amk' dedi ve babası 'ne dion yarraaamm' diyerek ensesine tokatı bastı. O an benim için maç yeniden başlamıştı. Dakikalar 14'ü gösterirken Göztepe topu hiç kaptırmadan tam 3 ver-kaç yapıp 9 pas üst üste yaptı, lütfen kayıtlara geçsin bu ikinci lig tarihinin rekoru olabilir. Tam 9 nitelikli pas yapıldı, o anda maçtan çıkmayı düşündüm ancak Göztepe aşkı yine ağır bastı ve kaldım. Dakika 38'i gösterdiğinde Göztepe maçın adamı Tayfun'un asistinde Raşit'le bir gol daha buldu ve ilk yarı 2-0 tamamlandı.

İkinci yarı Göztepe fişi çekilmiş gibi başladı maça. Yürüyerek top oynadılar resmen. Bozüyük'ün gol atması kaçınılmazdı. Özcan Kızıltan maçı kenardan taraftar gibi izlerken rakip Ömer'le golü buldu. Maç 2-1 olunca Göztepe biraz daha topu ayağında tutmaya, rakip yarı sahada kalmaya başladı. Tam maça tekrar ağırlıklarını koydular ki İzzet'in asistinde İlhan farkı tekrar 2'ye çıkardı. Maç 2-1 olduğunda tribündeki yaşları 40-45 arasında olan 2 dayı takıma saydırıyordu, 'her maç aynı amına koduklarım adam gibi top oynayın' diyordu. 3. gol gelince arkalarındaki dayı şapkasını birinin kafasına taktı vurmaya başladı. Ne oluo amk derken ortalık karıştı ve 3 dayı birbirine girdi. Kimse ayırmayınca sarıldılar ve 'Hayatımı Siktin Göztepeee' diye bağırmaya başladılar.


Maçla ilgili kısa kısa söylemek istediklerim var;

- Göztepe açık tribünü bitmiş. Nerdeyse ben en öne geçip millete bağırın lan yarraklar dicektim. Hele ikinci yarıda iki kız amigoluk yapmaya kalktı ki, durum evlere şenlikti.
- Kapalı tribün efsanesi 15 yıl önce bıraktığım gibi devam ediyor. Onlar olmasa maç çekilcek gibi değildi.
- Yanımda Duayen Nagip Abi vardı. Duayen deyince Hıncal Uluç dicem sandın dimi lan, avucunu yala amk. Atletico Madrid maçını yaşadım sayesinde.
- Takım iç sahada bile böyle oynuyor Bank Asya yalan olabilir. Özcan Hoca birşeyler yapmalı yoksa 'şampiyon yap bizi götümüzden sik bizi' diyen taraftar onu tenhada kıstırabilir.
- Atatürk Stadı gerçekten soğuktu. Kardeşimle birbirimize sarıldık ısınmak için. Nerdeyse koltukları yakcaktık.
- Tribündeki dayılar efsane. Biri Bozüyük'ün kel kafalı sol bekine 'laaann amuna kodumunun keliii' diye bağırırken 3 sıra aşağıya yuvarlandı. Göztepe aşkı bambaşka.
- Açıkla kapalı tribünler arasında bariz dillendirilmese de husumet var. Karşılıklı tezahürat bile yapılmadı. Göz Göz bile çekilmedi.
- Kale arkasında 20 kadar Bozüyük'lü vardı. Göz Göz falan çektiler, atkı değiştirdiler, kendilerine 'hergeleler' diyorlarmış. Tribünde dostluğu kardeşliği sevmiyorum amk. Göz Göz diye bağırcaksan ne geliyorsun İzmir'e onu biz yaparız zaten.

Şimdi can yakacak paragrafa gelelim. Maça ısrarla çağırdığım Leventdem ve Bodom açıktan söylemeseler bile aldığım duyumlara göre kız arkadaşlarıyla Alsancak'ta romantizm yapıp sıcak şarap içmiş. İçimizdeki dilencileri artık kınamıyorum bile. Dönmeyin yolunuzdan gidin oscara dilenin, kızlara Colin Firth çok iyi oynamış yeaa yalanları sıkın cool görünün tiyatro sözü alın D&R'dan kitap beğenin :(

Haftaya Altay-Orduspor maçında deplasman tribününden gözlemlerimle burda olcam. Bodom ve Leventdem kesin o gün sanatsal bir faaliyet bulurlar kendilerine.