7 Ocak 2011 Cuma

Defans gibi Defans ALPAY ÖZALAN!


Var mı onun gibi bir stoper şu an bu ülkede? Türk milli takımı averaj takımı olmaktan kurtulduysa 17-18 yıl önce bunda en büyük pay sahiplerinden biri de Alpay Özalan'dır.Genlerinde savaşçılık,hırs ve kabiliyet taşıyan bu cengaver tabi ki İmparator'un radarından kaçmıyor ve Fatih Terim'in tercihiyle Ümit mili takıma çağrılıyordu 1993 yılında. O dönem milli takıma alınmasıyla umut vaadeden Alpay'da Altay'dan Beşiktaş'a transfer olmuştu artık.Beşiktaş günlerinin başında takımın hocası Gordon Milne'ın 11'inde düzenli forma şansı bulamamıştı.Ancak Milne'nin görevden alınmasıyla Almanya'dan Beşiktaş'ın başına getirilen Cristoph Daum,Alpay'da ki hamurun farkına vardı ve ona 11'inde şans tanımaya başladı çoğu maç.1993-1994 sezonununda şampiyonluğa erken havlu atan Beşiktaş'ın tek asılacağı hedef Türkiye Kupasıydı artık.Beşiktaş'ın finaldeki rakibi ise ligde dolu dizgin giden Hollmann'lı Galatasaray..Finalin ilk ayağı 6 nisan 1994 günü Ali Sami Yen Stadyumundaydı.Dahi Daum maçtan günler öncesi gazetelere verdiği demeçte Hakan'ı durdurmak için Alpay'a büyük iş düşeceğini söylemişti.Bununla yatıp kalkan Alpay'da yine hırsının kurbanı olmuş çok sevdiği kankasını attığı bir tekme ile bu hale getirmişti maçın ilk yarısında.



Burnu kırılan Kral Hakan Şükür'de pes etmiyor, ilk yarıyı tamamlamaya çalışıyordu tampon takviyeleriyle.(Türkiye ligi çok sert diye durmadan ağlayan götoğlanı yabancı futbolcular al amınakoyim sana sertlik.bu memlekette Alpay Özalan gerçeği vardı lan.)


Maça gelirsek maç 0-0 bitti.Alpay 2.kırmızıdan atıldı.spor yazarı Atilla Gökçe maç sonunda Alpay-Hakan eşleşmesini eleştirdi.daum-hollmann için "artık alman turşusu yemekten gına geldi" gibisinden mantıksız bir açıklama yaptı.bazı spor yazarlarıda alınan 5 nisan ekonomi kararlarının Alpay'ın üstünde baskı yaratmış olduğunu,Hakan'ın burnunu kırmasının sebebininde bu olabileceğine dikkat çekiyordu.

Alpay açısından bakarsak olaya..yukarda gördüğünüz gibi Hakan Şükür maç sonu hastaneye koşuyor, can-ciğer kankası Alpay'da Hakan'ı yanlız bırakmamak için 55.dakika Tugay'a çift dalıp 2.kırmızıyı yedikten sonra Hakan'ın peşinden hastanenin yolunu tutuyordu.Buydu kardeşlik,dostluk,sevgi..(şimdi nerede o arkadaşlık.amına koyim quaresma kankalarını topluyor işte en fazla.)

Finalin ikinci ayağında Beşiktaş kendi evinde Galatasaray'ı Alpay'ın uzatmalarda attığı golle 3-2 deviriyor ve Türkiye Kupası'nı elimizden kapıyordu.Alpay'ın attığı golde Hayrettin'in yine hatasının olduğunu ve Hayro'nun maçı yine gazete sayfalarında (*) ile tamamladığını es geçmeyelim :(

Milli maçlarda da baş kahramanlardan biriydi Alpay.94 dünya kupasında İsveç'i yukarılara taşımış Kara golcü Martin Dahlin'e adım attırmadı EURO96 grup elemelerinde.Bizde İsveç'ten tam 4 puan aldık o grupta.İsviçre'de 2-1 kazandıgımız grup eleme maçında daha sonra Sion-GS maçlarında forma giyen Marco Grassi'yi,Dortmund'un o dönem ki isviçreli bombacısı Chapuisat'ı etkisiz hale getirdi.Kazanılan zaferleri o günlerde terörden canı yanmış türk milletine selamı vererek kutladı.


Herşeyden önce ona forma vermiş Fatih hocasını mahçup etmedi. ta ki takvimler 11 HAZİRAN 1996'yı gösterene kadar... (can dündar belgesel stayla)

Euro 96'da hırvatistan,danimarka,portekiz grubuna düşmüş a milli takımımız bir ilki gerçekleştirecek ilk maçı boban'lı,suker'li,prosinecki'li hırvatlarla oynayacaktı.

Fatih Hoca bu defada yine bir sürprize imza atmış Vedat inceefeye görev vermişti 11'de.maç 0-0 devam ederken vedat hırvat golcü boksic'le çarpışmış ve boksic'in yerine vlaovic girmişti oyuna.maç böyle bitecek derken 86.dakikada bir pozisyonda savunmanın arkasına sarkan vlaovic'in peşinden koşan alpay düşürüp düşürmeme arasında kararsız kalınca vlaovic golünü attı bütün kabak alpay'ın başına patladı.türk medyası alpay'ı topa tuttu.kimi gazeteler 2 maç fazla oynayacaksın diye değer mi alpay gibisinden manşetler attı.uefa arada bizim alpay'a fair-play ödülü verdi bu tartışmalar sürerken.türk medyasının neredeyse alpay'a "ödülü götüne sokarsın artık" demediği kalmıştı hatırladığım.alpay'sa o an basiretinin bağlandığını söylemekle yetindi ve ekledi:


Turnuva'dan 0 gol 0 puanla ayrıldık.Alpay ülkenin en popüler mankenlerinden Cansel Özzengin'le olay bir evlilik yaptı.Terim G.Saray'ın başına geçti.Mahsun Kırmızıgül hemşerim adlı dizide başrol oynadı.Alpay'da Beşiktaş'ta devam etti futbolculuguna.Beşiktaş 5 ay sonra uefa kupasında Valencia ile eşleşti.Alpay'ın düşürmediği Vlaovic'te oradaydı ve "Alpayınızla gurur duyun.delikanlı adammış" gibisinden yorumlarda bulundu maçlardan önce.

Fatih Terim'den sonra Milli takıma gelen Mustafa Denizli'ninde vazgeçilmezlerinden biriydi Alpi.Bursa'da 1-0 devırdıgımız Hollanda macında Van Hooijdonk'u indirip penatıya sebep olmuştu ama bu defa Seedorf topu dışarı atmıştı ve Hakan'ın golüyle 1-0 kazanmıştık maçı.olası bir kötü skorda kabak yine Alpay'ın başına patlayacaktı net.Alpay'da zaten maçtan sonraki hafta televole'de "medya beni o kadar baskı altına aldı ki abi yolda önümden biri geçse düşürecekmiş gibi oluyorum artık" demişti :(

1999 yılında Beşiktaş'la ipleri koptu Alpay'ın.Jet Fadıl-Fadıl Akgündüz bonservisini aldığı Alpay'ı Fenerbahçe'ye kiraladı.Fenerbahçe'nin tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşadığı dönemde 1 yıl Formasını giydi Fenerbahçe'nin.Euro 2000 başlamadan öncede Aston Villa'ya imza attı.

Euro 2000'de İtalya,İsveç ve ev sahibi Belçika ile aynı gruptaydık.İtalyanlara 2-1 yenıldık.İsveç'le turnuvanın en boktan maçı olarak kabul edilen bir maç oynadık 0-0 bitti.Belçika'yı Kral'ın 2 golüyle geçtik ve çeyrek finalde rakip Portekiz'di.Alpay yine hırslanmıştı Nuno Gomes,Joao Pinto,Sa Pinto gözüne kestirdiği forvetlerdi şimdi Portekizde.Ama bela ya alpayı buluyordu ya da alpay belayı. 29.dakika o ana kadar çaktırmadan tahrik edip sinsilik peşinde koşan Fernando Couto-Alpay münakaşasında Alpay Couto'ya sağlam bir yumruk attı yerdeyken hakem hollandalı Dick Jol bunu gördü ve kırmızı kartla alpay'a yol verdi.maçta arif bir penaltı kaçırdı.portekiz 2-0'lık galibiyetle yarı finalde fransızların rakibi oldu.bizim alpay'da yine günah keçisi..

Alpay turnuva sonunda Aston Villa'ya gitti.Ünlü fransız yıldız David Ginola ile pozlar verdi ve başarılı bir sezon geçirdi İngiltere'de.tabi yine hırslı ve sinirliydi.Arada yine çok özlediği Televole'ye röportajlar veriyor."burada futbol bir eğlence.burada anama sövseler bile nedediklerini anlamadığım için kendimi kaybetmiyorum" diye isyanının dile getiriyordu.



Haziran 2001'de,Dünya Kupası grup elemelerinde Makedonya karşısında Oktay ve Hakan Şükür'ün aşırı formsuz olduğu dönemlerde o sahneye çıktı ve çok zorlandığımız makedonların karşısında defans oyuncusu olmasına rağmen hat-trick yaptı.Maçın 3-3 bitmesini sağlayarak karizmamızın çizilmesini hem engelledi hemde altın değerinde bir puan getirdi bizlere..



2002 dünya kupası grup elemelerinde 2.olup baraj maçında avusturyalıları ezdikten sonra finallere katılma hakkını elde etmiştik.villa park stadının sinirli türk çocuğu alpay özalan dünya kupasında oynayacaktı.brezilya maçını kaybederek başladık,kostarika maçı 1-1 bitti.çin'i 3-0'la geçtik.brezilya'nın da yardımı sayesinde 2.turdaydık.japonları "son mohikan davala" bitirdi.senegal maçında diouf'tan henri camara'dan çekiniyorduk ama alpay-bulent korkmaz tandemi ile sorunlar başlamadan biterdi.ilhan'ın golü yarı final'i getirdi.gruplarda oldukça zorladıgımız brezilya ile yine eşleşmiştik yarı finalde.scolari bin pişmandı belkide kostarika'yı 5'ledğine.hedef finaldi artık ama ronaldo'nun pis burunu buna izin vermedi.g.koreyi yenip 3.lükle teselli bulduk.Alpay için FIFAWORLDCUP resmi sitesi şu tanımı yapıyordu

THE BIG DEFENDER!



2002 dünya kupasının ardından Alpay'ın talipleri çoğaldı.Aston Villa Alpayı kesinlikle bırakmayacaklarını söyledi.O dönem basına göre İnter,Arsenal gibi devlerde Alpay'ın peşindeyi.Aradan geçen zamanda bizler alpay'ın artık büyük transfer yapmasını beklerken EURO 2004 grup elemelerı İngiltere maçı geldi çattı.Kazanılan penaltıyı dışarı atan Beckham'ın yanına koşan Alpay Beckham'a atarını yaptı ve işte o günden sonra Alpay Ada'da istenmeyen adam ilan edildi.Vasat futbolcularını bile medyatik yıldız ilan edenİngiliz milliyetçiliği Bu defa Alpay'a karşı hortlamıştı.Bizim medyamızda bile "maçı kazanamayışımızın sebebi Alpay'dır!" diye manşet atanlar vardı yahu köşelerinde...Fatura yine Alpay'a çıktı hemde bu kez çok ağır..


Aston Villa'dan haksız yere kovulan Alpay'ımız 2002 Dünya Kupasınında etkisiyle Incheon United ve Urawa Blue Diamonds takımlarında futbol yaşamına devam etti.Bilgisayarlarla kafayı bozmuş Ersun Yalan'ın A milli takımına Hakan Şükür'le beraber alınmadı.İlerleyen günlerde tekrar Avrupa'ya Almanya'nın Köln takımına transfer oldu.Ersun Yanal'ın kovulmasının ardından Fatih Terim'in tek yetkili olmasıyla birlikte milli takıma alındı yeniden hem de Hakan Şükür'le beraber.Elemelerde iddiamızı sürdürmemiz gereken 2-2'lik Danimarka maçında başarılı bir oyun oynadı.keza Tümer'in golüyle 1-0 kazandığımız Ukrayna maçında da öyle.Arnavutluk'u deplasmanda devirdiğimiz maçta milli takımın gruptan çıkma umutları tükenmişken yeniden şahlandıran Fatih Hocasını omuzlarına aldı.Olimpiyat stadından Almanya'yı 2-0'devirdiğimiz özel maçta Fatih Hoca Almanya'da forma giydiği oyuncusunu onurlandırmak için kaptanlık pazubandını Alpay'a teslim etti.

Artık 2006 dünya kupasına kalmak için tek engel İsviçrelilerdi.Alpay yine hırslıydı.Golcüleri Frei onun için ezilmesi gereken bir böcekti sahada.İlk maçı orospu çocuğu sarı pipi sol bek Magnin'in sinir bozucu tahriklerinin etkisiyle 2-0 kaybettik ama rövanşta 2.xamax zaferi yaşanabilirdi.seronomide Alpayın milli marşı çoşkulu söylemesinin bile bazı ahlaksızların köşelerinde nasıl kullanılacağını bilmiyorduk ama sonraları..

Maça konsantre olmuş Alpay 20.saniyede Frei'in onundekı topa elıyle dokundu ıstem dışı bır hamleyle hakem penaltı noktasını çaldı.Asidi kaçmış gazoz gibi olmuştuk bir anda.Ama Fatih'in Aslanları ilerleyen dakıkalarda Tuncay ve Necatı'nın gollerıyle 3-1 e getırdı.bır gol lazımdı bıze artık.Derken Tolga ınanılmaz bır hata yaptı ve golu yedık.Tuncay'la bır gol bulsakta yıne yetmemıstı.Maç sonu Isvıcrelı orospu cocukları bırden soyunma odasına kosmus ınanılmaz bır bıcımde gergın olan ortamı ıyıce germıstı.Tabı Blatter babalarıda arkalarındaydı.Alpay buna dayanamadı ve bastı gotlerıne tekmeyı bu orospu çocuklarının...




Sonra ne mi oldu? Blatter babaları bu orospu cocuklarını kolladı.Bızım medya gunah kecısını tabı kı Alpay ilan etti!Mesela Tolga'nın hatası daha barız bır hataydı ama kımsenın sıkınde degıldı varsa yoksa Alpay'dı suçlu!..Vay efendım o nasıl mıllı marş okumaymış,ee öyle coşkulu okursa zaten hata yapacağı belliymiş.Birden çakma vatanseverler Alpay'ı eleştirmeye başladı.Sen nasıl onlara vurursun,nasıl milli marşı böyle kavga eder gibi okursun dediler.Beckham olayında onu korumayan medya yine Alpay'a ödetmişti diyeti.Milli takıma bu kadar emek vermiş bir Alpay Özalan Milli formaya böyle sessiz sedasız veda etmek zorunda kaldı.O gün attığın o tekme çirkef Magnin ve çetesineydi.Bizden sana geç kalınsa da yine helal olsun Alpay Özalan!

Bu da milli marşı bu kadar çoşkulu okuması yüzünden suçlandığı görüntülerden kesitler:

Ulan bu marşı böyle okuduğu için adamı afaroz ettiler veda maçı bile oynatmadan :(






2 yorum:

leventdem dedi ki...

okudugum en iyi yazı. net. tartışmam.

yalnız ufak bi düzeltme yapayim başkan;
alpay yine masumdu mk :( couto'ya sadece yumruk göstermişti, vuramadı :( dilencilik yapmayacagım, bu konudaki yorumumu "keske geçirseydi yumrugu" :( üzdük mü. üzül.

gokmenoz dedi ki...

2000'li yılların en iyi yazısı. bariz gol. yıllardır aynı tatavalar etrafında dönen köşe yazarlarına şık bir plase.

Yorum Gönder